23 Temmuz 2011 Cumartesi

Danimarka Diyelim.

Önce bu tatil nasıl gelişti kısaca onu anlatayım. Çok yakın iki arkadaşımız çpcuklarıyla birlikte Danimarka'ya gideceklerdi, sizde gelin dediler, bizde tamam dedik. Kısaca olay budur. Arkadaşlarımız ev değişim sistemindeler ve Danimarka için de aynı sistemi kullandılar. Bizi de davet ettiler, mutlu ettiler.




Biraz vize işlemleri dertli oldu. İllaki vize alacak kişilerin kendilerinin başvurmaları gerekiyor dediler. Kalktık Ege'yi de alıp Ankaraya gittik. Cuma başvurumuzu yaptık, haftasonunu Ankara'da geçirip (MTA Doğa Tarihi Müzesi, Hayvanat Bahçesi) eve geri döndük.




Hazırlıklar, ne yapılır, nerelere gidilir, ne yenilir, ne alınır derken 18 Temmuz akşamı yola çıktık, saat gece 02.00 gibi Danimarkadaydık. Arkadaşımız Burak bizi arabayla gelip karşıladı. Ufak bir otoparktan çıkamama krizi yaşadıktan sonra eve doğru yollandık. Evimiz geleneksel Danimarka evlerinden oluşan şirin bir mahallede. Her daim sessiz bir mahalle burası. Evler çok güzel, bahçeli ve güvenli. Yanımız orman, sağımız solumuz yeşillik.




Bu ülkede herkesin bisikleti var. Çünkü özel bisiklet yolları yapmışlar ve kimse o yolları işgal etmediğinden son sürat vızır vızır herkes bisiklet kullanıyor. Bizde olsa ezilmeyelim diye temkinli olmaktan bisiklet süremeyiz. Çocuğu olanlar bisikletine kapalı bir araba takıp çocuğunu içine koyuyor öyle kullanıyor. Trene otobüse falanda binebiliyolar bisikletle. Mesela bizim kaldığımız yerden Kopenhag'a bisikletlerini trenle götürüp orada bisikletle geziyorlar. Köpeklilerde aynı rahatlığa sahip. Tren, otobüs gibi ulaşım araçlarında onlara özel kısımlar var. Bırakın köpeği, Ege doğduğunda arabam olmadığından, ,lk üç seneyi evimin etrafında çizdiğim 1 km'lik hayali çemberin içinde geçirdim. İnsana değer vermekle vermemek arasındaki çember...




Bu arada unutmadan söyliyeyim; çok pahalı bir ülke burası. Hemen örnekleme yapayım hatta: Bizde küçük su 50 kuruş burada 5-6 lira. Paketlenmiş üç limon için 6 lira ödedik mesela. Ortalama bir çikolata 6-7 lira. Acayip pahalı bir ülke burası.




Neyse lafı çok uzatmayayım. Sonraki yazım gezdiklerim, gördüklerim hakkında olacak.

.

18 Temmuz 2011 Pazartesi

Biz Gittik.



Danimarka'ya gidiyoruz. İlk önce işaretli yerleri gezeceğiz. Çevre ülkelere de bir göz attıktan sonra döneceğiz. Avşasız olmaz tabii. Ağustos ortasında da evime ayak basmış olurum sanırım.

Ege pek mutlu, tatile çıkacağı için. Rudolph malesef bizimle gelemiyor, şimdi arkadaşımda, sonra anneme gidecek. Onu özleyeceğiz, döndüğümüzde büyümüş göreceğiz.

Şimdilik bye bye diyelim, dönünce görüşelim.